Vücudumuzsa olmazsa yaşayamayacağımız bir konu. Kaslarımız olmazsa gözlerimizi kırpamaz, konuşamaz, gülemez, hareket edemeyiz. Yaşamanın bir parçası olarak diğer organlarımızın ve sistemlerimizin yanın da kas ve kas sağlığı da hayati öneme sahiptir. Tabi bunların   yanın da kaslarımızın çeşitleri de vardır. Bunlar; iskelet, düz, kalp kasları olarak 3 e ayrılır.
İskelet kasları: Vücudun hareket etmesini sağlar dik durmamız da hayati öneme sahiptir. Vücudumuzu da ortalama 600 üzerinde iskelet kası bulunmaktadır. Sinir sistemi kası kasılmaya işaret ettiğinde, kas grupları iskeleti hareket ettirmek için entegreli çalışır. Bu sinyaller ve hareketler neredeyse istemsizdir, ancak bilinçli çaba gerektirirler. İnsanlar hareket ederken bireysel kaslara konsantre olmaları gerekmez.

Kalp kası: Kalp kası istemsiz çalışan kaslardır, Bu kaslar kalbin duvarlarını oluşturur ve kanı beyinden gelen sinyallerden vücuda pompalayan sabit, ritmik atımı oluşturur. Bu kas tipi ayrıca kalbin kasılmalarını üreten elektriksel etkiyi de oluşturur, ancak sinir sisteminden hormonlar ve uyaranlarda, korktuğunuzda kalp atış hızınız arttığında olduğu gibi bu etkileri de değiştirebilir.

Düz kaslar: Düz kaslar, içi boş olarak tabir edilen organların, solunum yollarının ve kan damarları için dış duvarlarını oluşturur. Dalgalı hareketleri, midedeki yiyecek iletimi, mesaneden idrar çıkışı gibi hareketlere yardım eder. Düz kaslar istemsiz kaslardır. Bununla birlikte uyaranlara ve sinir uyarılarına yanıt olarak daralır. Tabi bu fizyolojik konu aslında çok çok detaylı ve uzundur, yüzeysel olarak bahsediyorum sizlere.

Kas sağlığımız çok önemlidir, lakin insanların çoğu buna dikkat etmez. Özellikle ileri yaşlarda ki bireylerin çok daha dikkatli ve hassas olması gerek bu konuda. Yaşla birlikte, her yıl tıpta ‘sarkopeni' dediğimiz bir kas kaybı yaşarız ve bu kayıp çoğunlukla bizlerin fark edemeyeceği kadar sessiz olur. Kas kaybetmek demek; vücudun metabolik yönden en aktif dokusunun kaybedilmesi demektir, bu da hayati önem taşır. Bu gerileme metabolizmasal yavaşlama başlatır bu da kilo almamıza sebep olur, iskelet sistemimiz yeteri desteği bulamaz ve duruş bozuklukları ortaya çıkar. Kaslarımız zayıfladıkça eklem ve bağlara binen yük artar, bununla birlikte kireçlenme, sırt, bel, boyun ağrıları ve bir çok nokta da problemler çıkmaya başlar.

Bunların olmaması için egzersiz şarttır. Lakin kontrollü, doğru egzersiz, doğru antrenman programı şarttır. Yapılacak yanlış bir hareket ömür boyu sorunlarla uğraştırabilir bizi. Bunun için profesyonel bir eğitmen eşliğinde, onun gözetimi altında  olması gerek.